Hani bir yerlerde asılıp kalır ya düşünceler küflenip paslanır, sonra dil tutulur, hilâli bükük haller yaşanır kirli aynalar karşısında ve bilemez ya cümleler bir noktadan sonra eğilse mi, bükülse mi..işte o an ne kelimelerin çeşmesinden ne de sözün rahmetinden medet ummuyorum..evla olana yaslanıyorum; heybemi sırtıma koyup gitmek, azığı sen..