Sakîm

Bilir misin sana yeni öpücüğüm?
'can sakîm'

şimdi sen gel hâl hatırımı sor. Her değişin ayrı bir vakar bende, her yutkunuşum sana gizemli vuslat. Sakın deme, ''ne gelip ne bulunmak, ne de gitmek isterdim''
bak, hani perçin vurulmazdı suya? – sevdam! sevdam! gör, suyun yandığı yerdeyim. Dikine söylenmiş sözler kır dudağında, olsun dikine bakışlarımda ufuk çizgisi. Yaslan ki dudaklarıma ölümsüz baharlar neşvesi saçılsın ulu orta. Sorma bana, 'canı yanan havari var mıdır?'' diye, suyun bile yandığı bu beyhude gönüle.. ve bakma darağacına ritmini yitiren sözlerdir ki, sallanır boşluğunda, savrulur sarkacın, suyun bile yandığı bu yerde.
Şimdi desem ki sana ……………………………?
deme, ama hiçbir şey söyleme yum gözlerini, ekle hicranını..
bekliyorum suyun yandığı yerde.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *