Hangi birine dert yanayım ki deli hâllerime mi, bu hâllerde benden sıyrılan kelimelere mi, sözcüklerin cücük! kaldığını söylediğimde yüreğimi dağlayan anlamlara mı?
Dinle; i(z)
bırakır..
sorma '' yol bulur mu? '' diye
mesafeler yürekte…
Dinle; i(z)
bırakır
rüzgarın mırıltsı
nağmeler girer sonra devreye
anlam, mânânın muammasında kristalleşmişken
Asaf'ca bir söz dizilir gözlerimin önüne
'' öyle bir kelime söylesem ki diyorum / dışarıda bir başkası kalmasa.. ''
kalmasa ve ben haykırsam kaldırımlara
başıboş saatlerin dönencesinde
hilekar bakışlarına aldandığım kaldırımlara
ıslanmış sözcükler
gelmeyin üstüme boş bulduğunuz pencereden
boş bulunduğum hücreye
yalnız değilim ya-z-ıyorum
harf harf, hece hece.. sindire sindire
sen duyasın diye değil; özümse diye
çoktur inceldiği sözlerimin
neyse boşver!
dememen için
tırnak içine alınacak mıyım endişesi olmasın
devran deveranı tamamladığın da
sur'a üflense bile
el, eman dediğinde bile
akacak, akıyor olacak
içimde z-aman..
bildim! bildim!