Ötesi ve berisi olabilir doğal olarak yaşananların ya da yaşanacak olanların. Blanchot, “…yazmak talihi aramaktır, talih yazıyı aramaktır’’ diyor ya, ben de, ‘’yazmaktan öte savrulmaların gizemini satırlara yansıtabildiğin kadar aydınlıksın..’’ gibisinden absürt bir önermede bulunduğum da, ‘’denk gelir mi yürek soğutma merasimine’’ diye sorsam? Cevabı bende saklı tümcelere abanmanın bir anlamı olmayacağı gerçeğini ve öteden bana kıs kıs gülerken üçün biri hareketini çeken sıfatların silüetini sezmemin de bir anlam ifade etmeyeceği ve acizliğime perde teşkil eden kanaat güzergahına revan olamayacağım gibi, sadece serilmiş olurum vesselam..
Kimbilir belki de bir Borges karmaşası yaşayıp, ‘diş izi’ bırakmak adına;
Sanki, ‘’acının yokluğu, boşuna’lığın varlığına gönderir.’’ dediğim de, işin içinden sıyrılacağım gibisinden garip bir hisse gark oluyorum. Gark oluyorum da, gargara dan öteye gitmeyen, bilmem kaç kez tükürsen bile damakta ki kekre tadın izafiyetinden kurtulamadığım gerçeği de gözardı edilemez vesselam…
Üfff!!! Tamam ya, yok bişiii.. canım piskilete binmek istiyor.. eyvallah.