”Firak

Dil yalan, dil de yalan hafakanları sarmışken ruhumu.., desem ki; ''kim mavili düşler kurmama engel olabilir? '' söz'den öteye yansıyan hâlim kime denk gelir ki?
Ten kafesim ardına dek açık gidenler siyah, gelenler kuş beyazı. Hangi bâb'ın tokmağı aşındı da, sen yine kapımdasın? Bil ki, hasretin elimde imamesi dağılmış tesbih!
Hayata aşkın tarafla bakmak, fıtrî olana yaslanmak bu kadar mı zor? Sözcüklerin ritmini kaçırınca kim uçurtmadan medet umar ki? Anlamın derinliğine yolculuk yapmak çok mu can sıkıcı? Anlamın etrafında ki özne ve nesne kendinden bihaber, bu kadar mı nesnel! olur?
Kalem batıyor artık sineme; aklımda ki soru, daha fazla nasıl bölünebilirim ki?
Kem parça olsa da dil'im, benden beri olmayacak sana harcanan sözlerim. En derin katmanlarındayım biçareliğin, özlemini hasretime perde yapmışken, hangi tüllerde avunayım? Tevekkül dağlarına küskünlük mü? haşa! ben gibi fareye zûl gelir de, ardımsıra dolanırım kördüğümlere inat!..
Ayraçlarda farkındalık, sarkaçlarda zoraki tebessüm.. hüzünden kanatlarıyla vedaya kanat çırpan kuşlar.. evlâ olana yaslanmak zamanı şimdi.. kelâmın secdesi nokta.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *