Acının alıcı kuş gibi tünediği zamanlardı,
Sesini duyduğumda kapımın.
Koştu, yürek can havli ile telaşlandı,
Zemheride dostun yüzü güneşten sıcaktı…
Dualarına asılı kaldı hüznüm.
Sarıp sarmaladı, kelimeleri tentürdiyot kokusu,
Asma köprüler kurduk, öldü ulaşılmazın sorgusu…
Candan bir ‘’eyvallah’’ dır bastı içimizi,
Sedirimizin başköşesinde oturttuk sevinçlerimizi…
Modern melodilerden kopuk, seslendirdik,
Anadolu türkülerimizi…
Elleri nasırlaşmış babalarımızı, belleri bükülmüş analarımızı,
Aşka yakılmış ağıtlarımızı demledik gecelerde,
Tavşan kanı, buruk biraz da acımsı…
Asude tatlandı, kanatlandı
Pamuk ipliğinde ki bitkiselleşmiş hayat…
Ey dost!
Senindir, seninledir bu hane-i kalp,
Dinlen can evimde ayaklarını uzat…
Kutsadık ilahi aşkla yarenliğimizi,
Bizde ki sancı, riyakar selamlara karşı dikilmiş yağız alp…
Elif Battal