Mekik

Senli duygularımı darağacına yollarken içimden geçenleri nereden bileceksin. Adım atmazsan yol alamazsın ki.. Çengel gözlerinden kaçırdım bakışlarımı, küskün bir düğüm atarken ellerime, kuşağından döndüğüm özlemlerimi gömdüm yüreğime, bir zeytin ağacının gölgeliğinde
tabureye tekmeyi sallamak benden öte, senden ziyade..
Özlemlerine gem vuramayan biri varsa burada, varlığını aradığından değil, anılarını yaşattığından..

24 Replies to “Mekik”

  1. ” beynim tıpkı bir sorular harmanı, kafamda sorular cevabı isli ”gezip durmak yorgun ve avare.. kime ne gam?hasretleri tesbih yapmak değil avuntum, imamenin kırılmasıydı endişem.. tıpkı bile bile lades’e olmayan endişem gibi, üzüntüm kemiğin kırılmasıydı..doku(nama)mak ise, evet, her ilmek hasret!

  2. yol’luğum yüreğim, elde var hasret, yollara revan olmuşken hendesesin de kıvranır benliğim.. gitmeyi pay, kalanı payda ise, elverir gidişlerin dönüşü de olmayacaksa, pejmurde adımlarla geçip içimden gidilecekse, gitsin! demek bu yüreğe ne gam, ne gam!

  3. Özne yere düşmüşken sıfatlara abanmak ne kadar abes ise, vefa ya ihanet edecek nice oyun bozanı kıs kıs güldürmek de ayrı bir meşguliyettirpişmanlık hiç avuntu olma malı, ilmek boğaza geçtiyse, son durak, veladdallin amin!yoksa, canı dide de kılmayı kim istemez?

  4. bir cümlen;kurşuna diziyor cümlelerimi…cümle cümlelerin arasında bir tek cümlen;ruhuma atılmış bir bomba gibi..nihayet..nihayet yetişti,Sala’sının sesi..

  5. içimden geçenleri dillendirmede cimri davranıyor kelimelerim.. kimbilir, belkide pay edilmeyi istemediğinden, kıskançlığıdır yüreğimin 🙂

  6. zebil writes:..geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdimanılar kemirdi yüreğimifelç oldu hislerimKahraman Tazeoğlu

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *