Çok eski zamanların birinde Kaknüs isimli bir kuş yaşardı. Upuzun gagasından giren rüzgar 360 tane delikten değişik seslerle çıkar ve etrafa hoş nameler yayardı. Bu nameleri duyan kuşlar, mest olup Kaknüs'ün yanına uçarlardı. Kaknüs ise bu cazibeye koşan kuşları yiyerek sürdürürdü hayatını. Tam bir yılı böyle geçerdi. Sonra etraftan çalı çırpı toplar, üstüne kurulur ve en güzel şarkısının vecdiyle çırptığı kanatları otları tutuştururdu. Alevler içinde kalan Kaknüs küle döndüğünde, o küllerden bir yumurta çıkardı ortaya ve o yumurtadan bir yavru. Böylece kendi küllerinden her sene yeniden doğardı Kaknüs.
Mihmanname-Küllerinden yeniden doğmak
…………….
yanıp,kül olmak..derman olsa gerek gönüle..ne diyor şarkı da:”ben de döndüm tekrar sana,sönmek için yana yana” 🙂
eyvallah,:)
biraz gül biraz kül..
biraz beyaz..:)
:love: