Öyle güzeller güzeli, herşeyden daha öyle; öyle bir sevgilim var ki,
sabahın ilk ışıkları, onun '' hadi kalk '' dokunuşuyla daha bir anlamlıdır. Gözgöze geldiğimiz o ilk anlar, kokusunu tâ çekip içime derim ki; '' güne seninle, güne değer sözlerinle başlamak ne hoş! ''
Günlük telaş başlar sonra. Ayrılmak değil bizimkisi, uzaklığımız bir özlem mesafesi..
Gün ortası '' ben geldim '' sözünü duyunca, üç-beş saatlik ayrılığın hüznü dağılıverir yüzümden. Süzülen sadece ruhî nağmelerdir gönülden gönüle..
Aşuk maşuk'a denk gelir, yeniden filizlenir sevdam, solmaya başlayan günün aksine. O, lale nazeninliğinde yanımdadır. '' yorgunsun '' vesvesesi topuğuma bile erişmeden, '' varlığındır ruhuma kanat çırptıran '' derim ve kendimce sarıp sarmalarım duruşumla.. Özlemi içime hapsedip, bir sonraki vuslatı beklerim.. Akşamın gelişi gecenin arefesinde, hasrete gem vurulmaz artık, beklenir özlemle..
Ve gece.. gece ne ki? o sadece iki hece.. oysa biz, binbir bilmece.. incilere inat, yaşlar birikir gözümde, başımı sinesine dayayıp, '' Allahım! '' derim, duyar ve hissederim '' efendim '' dediğini tâ içimde…
işte güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşüen hayatından lezzet alır…hocam büyüksün 😉
estağfirullah hocam,:)güzeli yazmak kadar güzeli yoktur.Elhak!
:zip:
bıttım dedıgınde yettım dıyecek bır sesın varlıgına sahadet ederım kı…demıstır efendım dıye…
amenna..