Sosyo-locik! Kırpıntı

Gül bahçesinde gezinip gönüle sükûn, Lale seyrederek ruha huzur aşketmek varken, bir nesil Comte, Durkheim, Kant, Weber, Marks vb. gibi değerleri kendinden menkul zer-zevatın, aslı astarı olmayan hayallerine meyil verdi. Verdi de, o nesil, meylinin ölçüsünde ezildi gitti..
İnanç üzerinede ahkâm kesen bu güruhun en temel özelliği, hepsinin kötü birer hiristiyan olmaları da ayrı bir garabettir. Bu garabetin temsilcilerine sadakatle bağlı olan bizdeki haramzadelerinin hâli, pür melâli ise garabet üstü felaket!.. Bir Fransız yazar '' Çoban Köpekleri '' diyor üstatlara. Ben mi? – Hiçbir şey! Diyen demiş, fazla söze ne hacet..
İlginçtir, Fransız ihtilali 1789 da yapıldı. Fransızlar, 1958 e kadar sosyolojiyi ilim irfan yuvalarına sokmamışlar. Bizde ise, 1914 den beri var..
Allah aşkına hangi hükmü ya da hangi elle tutulur bir görüş duydunuz bugüne dek sosyologlarımızdan? Avamca bir ifade ile; '' hep felsefe, hep felsefe! '' ya da diğer bir avamca ifade, '' Laf salatası '' O bile bulamaç halinde. Laf olsun torba dolsun cinsinden ithal etttiğimiz sözüm ona ilim dalı!.. Peh!
Günümüzde de hükmünü sürdüren Amerikan sosyolojisinin tek ilgi alanı, iş dünyasında ki hükümranlığını dünyaya yaymak ve kabullendirmek; Şükür! birinciliği kaptırmayıp kabul etmişiz, pek önceden.
Bir de Sovyet sosyolojisi var ki, C. Meriç'in ifadesiyle, '' sosyolojinin karikatürü..''
Koca Rusya nın her daim tebessümle yâd edeceği Gorbaçov ile başlayan dağılışı-çöküşü ki, bunu canhıraş bir şekilde yapmaları pek manidardır; yangından mal kaçırır halleri, herkesin malumudur. Sormazlar mı, '' ne oldu, hani pür neşe idik, özgürdük, katışıksız güçtük, vs. vs. ?..'' ve daha pek çok zırva..
Bizdeki temsilcilerinin bir dönem yana yakıla savundukları bu garabetlik abidesi ülke ve değerleri, en kibar deyişle, iffetini kaybetti. Bütün '' National '' farkında da, bizdekilerde tık yok! '' Islah etsin '' diyeceğim fakat, o da erdem sahibi insanlara dair haslettir.
Sorarım size, Protestan Weber, Türk insanına ne verebilir ki? Meriç'in şahane bir tespiti daha var bu konuda, Weber, '' Marksizmin panzehiridir '' diyor. Devamında, her '' izm '' bir deli gömleği, her '' ist '' ise, koltuk değneği olmadan yürüyemeyen zavallıdır, diyor. işte bu!
Anlatıldığı, daha doğrusu pompalandığının binde biri kadar değer ifade etmeyen bu manzumenin, bizdeki '' mazlum '' larına ithaf olunur..
Bu garibanlara, vicdan azabı duymamaları için tavsiye bir;
Marks'ın uydurduğu bir kurt masalı vardır; ATÜT, kanmayın, tek kelime ve kibar bir deyişle, masal işte..
Tavsiye iki;
Teodusyus ve Justinionus kanunlarını ezberleyenler, birde bunu deneyin, bu, o kadar uzun değil; kısa? – Hiç!
'' Kevser '', ab-ı hayat.. Sizin terminolojinizde yoktur bilirim, lâkin, '' felah '' kilidin anahtarı.. benden söylemesi..

Kinayesiz! not:
Bu arada size bir teşhisimi acizane aktarayım; Marks ın Capital'ini hâlâ tek cilt sanan Rus bağımlısı, çakma ve dolma akıllı kardeşlerimiz var bu ülkede; henüz zincirlerini kıramamış…

……
Karlı kayın ormanı mı? Bence, şen olasın Halep tey tey teyy..

2 Replies to “Sosyo-locik! Kırpıntı”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *