Aşk '' dendiğinde, zihinlerde oluşan anlamın çoğumuzun üzerinde ihtiva ettiği anlam, aynıdır. Sevgi-sevmek-emek oluşumunun gönülce değerlendirilip, ifade edilmesidir. Aslında bir '' söz '' den ibaretken, muhatabının ölçüsü ile değerlenir ve onda ayrı bir mânâ, boyut kazanır. Oysa sıradan insanların, sıradan sinelerinde kendilerince '' aşk '' diye nitelendirilen bu oluşum, soyut bir kavram olmaktan öteye gitmemiştir; gitmeyecekte…
Fakat, hem '' söz de '' hem de '' gönülde '' '' bir '' olmuş sinelerde ve o sineleri taşıyan insanlarda '' aşk '' kelimesi, başka bir boyut ve anlam kazanmıştır. Bu sözün mânâsını ve değerini bilerek ya yazmış ya da hayatlarında tatbik etmişlerdir. Örneğin;
Kimi aşkından Mecnun, kimi dağları delip Ferhat olmuş. Kimi tennuresi ile dönüp Mevlana, kimi vucudunu saran yaraların kalbine sirayet etmesi üzerine, '' Allahım, seni aşk ile anan kalbim de yok olursa; muhabbetimi-sevdamı sadece dil'im ile nasıl söylerim '' deyip, Eyyüp olmuş, Kimi aşkı için vatanını-memleketini terk etmiş Muhacir, kimi bu göç edenleri aşk ile misafir edip Ensar olmuş. Kimi de Kainatın ruhu, Gül kokuluyu(sav) aşk ile misafir etmiş hem Eyyüp hem de sultan olmuş!
Kimi, aşk ile vatanını-milletini yönetmiş Yavuz baba, O babanın oğlu Kanuni, Kanuni dedenin torunu da Fatih olmuş. Kimi aşkına öylesine aşıktı ki, Allah ın selamına mazhar Hatice, kimi, aşk ile kıldığı ilk namaza İmam (sav) iki kişilik cemaatten biri Hatice, diğeri Ali olmuş.( keşke dördüncüde ben olaydım ) Kimi, ondan evveli yokken, dosttan öte '' Sıddık '' olmuş. Kimi aşk ile '' Allahu Ekber! '' deyip, Bilâl olmuş. Kimi aşkların en güzeline mazhar olup Aişe olmuş. Kimi, aşıkına öyle sadıktı ki, hiç ödün vermeden yaşayıp, Meryem oğlu da İsa olmuş. Kimi, Aşk ile yaslandığı sonsuz adaletlinin (cc) '' korkma al onu yerden '' dediğinde, yerde ki yılanı eline aldığında, yılanın asa sı olduğu Musa olmuş…
Daha nice isimler böylesi aşk'a denk gelir ki, zaten sineleri aşk'a denktir!
Velhâsıl öyle aşklar, öylesi aşıklara denk gelmiş ki, Volkan olmuş. Fakat lavları püskürüp, korları yakıp-yıkmamış; lavlar şelale olup sinelere ferahlık olmuş…
Unutmayalım; '' Aşk '' ile vuran sinelerin karşında da tabiî ki '' Aşık '' ve hatta, aşıktan da aşık olur!
Şimdi, bütün aşk lar ve aşık lar bir tarafa;
Aşk'ın membaı Allah (cc) HABİBİM! demiş, Mahbûbu '' Lebbeyk '' diyen Nebi Muhammed (sav) olmuş!
Değil mi ki Aşk'ın öznesi Ol! dedi…
Aşk ile…