Baştan söyleyeyim, ben ne bir edebiyatçı, nede edebli bir insanım. Canım sıkılır, yazı, yazarım. Esre sine ötre sine dokunmadan. Maksat, boşlukta sallanan '' boş '' sözlere, benim sözlerimde yarenlik etsin diye. Hepsi bu! Hadi hayırlısı…
Son bir ekleme;
Sakın ola ki bu yazdıklarımı bir edebi kaygı güderek yazıyorum, sanmayın. Tamamen içimden gelenleri yazıya dökme isteğidir benim ki…
Olur olmaz sözleri kafiye bağlamında alt alta getirmemin de şiirle bir ilgisi olamayacak! Sığ dizelerdir benim ki…
Ben ve Edebiyat, yan yana gelince hayâ edeceğim unsurlardır. Ben kim edebiyat nerde! Somuncu Baba bile doyuramaz beni samunlarıyla. O yüzden '' kaç fırın '' ibaresini de kullanmaktan hayâ ederim…Dedim ya, benimkisi gönül avutmaca, gönlüm hiç ama hiç avunmadan! avutmadan..! Bende sırra kadem basmış duyguların göz kırpmalarına kapılıp haddimi bilmeden özenip te karalanan kara! lardır yazdıklarım…Hâl böyleyken böyle işte!
Zarif ilginize çok teşekkür ederim,Dostlukla…Şeref duydum, hoşgeldiniz…
Siz de hoş geldiniz…Ömrünüz gül olsun.Dostlukla…
Zarif ilginize çok teşekkür ederim.Dostlukla…
Bence siz yazın, yazdıklarınız öyle akıldan uçuşacak şeyler değil, yüreğimin teli titredi yazdıklarınızı okurken…Baki selam ile
” yüreğimin teli titredi yazdıklarınızı okurken…”yüreğimin teli titredi yazdıklarınızı okurken…Saygılar,
aman aman inanırım falan, kendime ayıp olur :)gibi’lerde buluşmak ümidi ile..
yazdıkların edebiyatcılar dan iyi sanki 🙂 yüregimize cızzzz ettiriyo gibi
hmm.. bırakalım gibi’yi mahsus da kalsın o zaman 🙂
estağfirullah.. latife idi
gibiyi masus yazdım :hat:
bak edebiyatcı degilim diyosunuz ama 🙂 yazım yanlışımı hemende buldun 🙂
:smurf: